23 Mayıs 2012 Çarşamba

PSİKOLOJİK MİM:)

Sevgili sewooo beni mimleyeli aylar oldu biliyorum :)

Biraz fazla zaman geçti ama geç olsun güç olmasın diyerek yapıyorum bu mimi.



1. Kendini seviyor musun?

%80 zamanlarda evet :) Ben sevilmez miyim yahu? he %20 lik, kendime sinir olduğum durumlarım da var, bu da böyle bir itirafım olsun.

2. Yapmaktan hoşlandığın şeyler?

maç seyretmek : valla her şeyi unutuyorum, tek derdim o top bizim kaleye/potaya değil, karşı tarafın kalesine/potasına girsin oluyor :)

yazmak : yazdıkça rahatlıyorum ben, çok seviyorum yazmayı.

gezmek : sevmeyen varsa, aklına şaşarım.

3. Hedeflerin nelerdir?

küçük hedeflerim var benim. en yakını kilo vermekti yaptım. şimdiki hedefim araba almak. taaa sonraki hedefim daha güzel bir evim olması mesela :)


4. Nefret ettiğin şeyler?

paranoyak insanlar, problemli bünyeler. hiçbir şey yapmayıp başkasının üzerinden geçinenler. yüzsüz insanlar. bu liste uzar.

5. İlham aldığın kişiler?

Açıkcası aklıma ilk etapta birisi gelmedi :) ama pozitif ve olumsuzlukları kovan insanlara hep hayranımdır.

6. Favori şarkıların, filmlerin, kitapların nelerdir?

favori kitabım; Rüzgar Gibi Geçti (kaç yıl oldu okuyalı, ama hiçbir kitap aynı tadı bırakmadı bende)
favori filmim; Politiki Kuzina (Ben gizli bir Yunan hayranıyım:))
favori şarkım; Sen Benim Şarkılarımsın

7. Birisinin yazdığı ölüm notunu bulmuş olsaydın ne yapardın?

Kim olduğuna ve benim o notu ne zaman bulduğuma göre değişir tabii. Böyle durumlar beni mahveder, psikolojim alt üst olur, umarım hiç başıma gelmez.
8. Kendini tek bir cümleyle anlatabilir misin?

İnadı inat, çözüm odaklı, elinden geldiğince pozitif bir kul.

Sevgiler...

55...55...55

Bu gözler bunu gördü :)

tartıda, küsuratını saymazsak, 55 rakamını gördü.

dikkat etme ile başlayıp, dukana dönüp, sonra meyvedukana, sonra da azcık tahılmeyvedukana dönen diyetimde, geçen hafta itibari ile 55 rakamını gördüm:)

resmen 36 bedenleri alıyorum elime kabine giderken.

artık "bu bana olmaz ya" ümitsizliği ile değil, "nasıl durur acaba üstümde" lafıyla bakıyorum kıyafetlere.

evin içinde bile aynanın önünden geçerken, göbek ve popo kısmına bakıyorum, eski görüntümden eser yok.  tamam manken gibi değilim ama normale döndüm artık, bunu da yürürken nefes alışımın bile değişmesinden alıyorum.

67 kilo seviyesini gören bu gözler, şimdi bayram etmesin de ne yapsın?

kayınvalidem sebebi ile 4-5 gündür biraz ucunu kaçırdım, pastadır, dondurmadır, irmik helvasıdır, ama porsiyonlarım küçük dukan amca, kızma bana, valla güçlendirme yapacak motivasyonum olmasa da elimden geleni yapacağım.

ben bari evime artık bir tartı alayım da, eğer kiloda artış görürsem kendime "cıs" diyebileyim ;) malum tüm diyet boyunca, haftada bir kere, annemde tartıldım hep demotive olmayayım diye günlük değişikliklerden.

bu konuya kocaman bir tik atıyorum artık, evlenirkenki halimden bile zayıfım resmen :)

ufak hedeflere ulaşmak bile ne mutlu ediyor insanı, resmen zafer kazanan bir komutan edasındayım.

fully ciğime selam eder, yanaklarından öperim.

mutlu bir günden selamlar...

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Bu hafta sonu biz...


Geçen hafta Perşembe Emre'nin annesi ve babası geldiler İzmir'den. bu tarihi not edelim, onları İzmirlerinden çıkarmak zordur. Nişan, nikah ve de bu işte, toplamda 3 kere geldiler şehrimize. evimizi de ilk ziyaretleri oldu tabii.

valla keyfim yerinde, elimi sıcak sudan soğuk suya sokmuyor kayınvalidem. ilk gün utandım, sıkıldım filan ama sonra saldım, olay "anne acaba şunu mu pişirsek" e döndü şu an, oh valla ev de toplu kalıyor, temiz oluyor, raflar düzenlendi, bulaşık olmuyor hiç mutfakta, iyiyim baya yani;)

Cumartesi günü, kayınvalidem erkenden kalktı giyindi, niye mi? çünkü Cuma gününden stada götürürüz seni demiştik. nasıl bir heves, çocuk gibiydi resmen. önceden söyledim mi bilmem, Emre'nin annesi benden beter fanatiktir, hani futboldan da anlar, öyle boş konuşanlardan da değildir :)

Neysem efendim, arabası olmayan garibanlar olarak, metro ile gittik stada. ama stadın metrodan girişi kapalıydı? herhalde resmi tatil diye kapalıdır dedik, ama işin aslı öyle değildi. TEM'den üst geçitten gititk ki, bizim store açık gayet de. bu metronun kapalı olmasını sonradan anlamlandırdım ben.

neyse store alışverişimizi yaptık, atkılar, t-shirtler, kupalar alındı :) resimlerimizi de çekildik;)

 

 

Stada girmemize sağolsun bir görevli yardımcı oldu. Emre ne dedi de ikna etti bilmiyorum ama anneye maç izlediğimiz tribünü gösterebildik. o kadar mutluydu ki kadıncağız, ağlayacaktı nerdeyse.

Bu arada statta çalışmalar var. öğrendik ki, AKP'nin genel kurulu burda yapılacakmış bu hafta sonu. Statta genel kurulun ne işi var di mi? bu stat Galatasaray'ın değil, üst kullanım hakkı bizde. e spor dışı müsabakalarda da paşa paşa kullanıyorlar işte stadı. hani konser de oluyor hesabı yapanlar var ama nerde görülmüş bir stadyumda bir siyasi partinin genel kurulunun yapıldığı?

Sonra yol boyunca gördüğüm "Arena'da büyük buluşma" afişleri anlamlandırdım. açılışında ıslıklandığı stadı özellikle seçmiş olmalı... tiksiniyorum.

Bu tatsız konuyu gündemimize almamaya çalışarak boğaza gittik stattan. Yeniköy'de nargile ve çay keyfi, evimizde yerine rakı balığa bıraktı ;)

Bugün de misafirler, kendi kendilerine Sultanahmet keşfine çıktılar, umarım kaybolmadan gelirler valla :)

ve haftasonunun en güzel gelişmesi : 4 yıldır omuz omuza Galatasaray şarkıları söylediğim (aslında 4 yıldır tanıdığım :))  Semacanım, dün akşam evlendi. çok ama çok güzel bir gelin olmuştu:) Allah ömür boyu mutlu etsin inşallah. ne yazık ki resim alamadım, ama onun şerefine ikimizin bu en sevdiğim resmini yayınlamak istedim. eh artık, deplasman seyredilecek hane sayımız iki oldu;)






18 Mayıs 2012 Cuma

1 2 3 4 Aşkım Şampiyon!!!

ne kadar mutluyuz seninle

ne kadar mutluyuz bilemezsin
zor günlere katlandık birlikte
zor yollardan geçtik el ele
ne kadar mutluyuz seninle
şampiyon

1 2 3 4 cimbom şampiyon
1 2 3 4 aslan şampiyon
1 2 3 4 işte şampiyon
1 2 3 4 gerçek şampiyon

sanırım biraz geç kaldım şampiyonluk postu için :) aslında kafamdan upuzun, analizli, karşılaştırmalı, bu sezon yaşananları özetleyeci bir yazı yazmak geçiyordu. hatta bir tane yazdım da, ama yayınlamamaya karar verdim onu.
 
kardeşimin totemi yüzünden, yığınla para verdiğim evimdeki lig tv'yi bırakıp, Bakırköy'de bir ocak başında izledim son maçımızı. sonunda gülen biz olduk, hem de ağır bir psikolojik baskı ile çıktığımız rakibin stadında, rakip taraftarın önünde.
 
karanlıktı, değildi, TFF başkanı Fener'e kupa verirkenki gibi gülümsemiyordu, geçiştirir gibi kupa verdiler, yok başbakan talimat verdi (padişah ya) tartışmalarını da yazsam ayrı ayrı 10 post olur ama yoruldum bunlardan da.
 
maç  sonrasında yaşananlar hakkında, tüm bloglarda birbirinden siyahla beyaz kadar farklı olan bir sürü yazı var. benim yazacaklarım da aşağı yukarı galatasaraylıların "yaa evet ya", fenerbahçelilerin "de get", beşiktaşlıların "yiyin birbirinizi" yazısı olur işte. fikrimi de böylece söylemiş olayım yine.
 
ben futbolun masumiyetini özledim çok. şike idi, metristi, siyasetti, o suçluydu, o suçlu ama aslında ondan değil yapılanlar muhabbetleriydi, sidik yarıştırma idi, yönetcilerin kavgası idi, yayıncı kuruluştu filan; bunların olduğu ortamdaki başarıları değil, tatlı rekabetleri özledim ben.
 

işte o yüzden postun başına, masum zamanlarda kalan bu şampiyonluk şarkısını yazdım.

geçen sene ligden düşme geyiklerine konu olan bu takımın bir sene içerisinde toparlanarak ve de güzel oyun seyrettirerek bize bu anlamlı şampiyonluğu getiren takımımıza ve teknik heyete teşekkürler.

Fenerbahçe de elimizden oyuncağımızı aldı Çarşamba günü :) Haklılığı haksızlığı, söylenenleri bir kenara bırakırsak, futbol takımı çok zor bir dönemde aldı bu kupayı. bu yüzden takdiri de tebriği de fazlası ile hak ettiler. hayırlı uğurlu olsun müzelerindeki Türkiye kupası.

umarım gelecek sezon, para babaları için değil, Türk taraftarlar için çok daha güzel geçer.

bu resimler de Florya hatırası...








9 Mayıs 2012 Çarşamba

2012 sözünü tutar mısın? :)

mayıs ayına girerken bu senenin, bakalım yılbaşı dileklerimiz ne durumda ;)

1- klasik olacak ama sağlık dileyeceğim ben. Annem geçenlerde yine rahatsızlandı, yine ödüm koptu. üstelik artık yanında da olamıyorum sürekli :( Allah beni, eşimi, ailemi, sevdiklerimi korusun, dert verip derman aratmasın 2012'de. Kimsenin acısını yaşamayalım, ben elimde olsa ölüm denen şeyi iptal etmek isterdim ama madem gerçekçi olacağız, ani ölümlerden, beklenmedik acılardan uzak bir yıl olsun 2012, olur mu?


sana küsüm bu konuda. hiçbir şeyi olmayan anneannemi aldın benden, hala içim yanıyor :(
annem yine hastalandı, çok şükür ki atlattık. Babacığım da kalbinden by pass oldu, neyse ki onu da atlattık. ama daha iyisini yapabilirsin di mi ? yine de şükür diyelim, beterin beteri var derler.

2- ikinci dileğim kendim için değil. bu sene canım kardeşim, canım arkadaşım Şerom, tribün dostum Semacanım evleniyor. yine aynı zamanda Tubitos ve Pembe Mor Alg'i de unutmadan, evlenecek olanlara, benimkinden kat kat daha güzel bir düğün (kendiminki çok içime sinmişti de :)) ve ağız tadı diliyorum.

e hiçbiri evlenmedi henüz ama az kaldı az, şüphem yok bu dileğim gerçek olacak :) haftaya semacanın düğünü ile başlıyoruz ;)

3- bu dileğim de kendim için değil. ismini vermeden söyleyeceğim iki çok yakın dostum, direk çekirdek ekibimden iki kişi, bu sene anne olmayı planlıyor. Umarım 2012'de hayallerine kavuşurlar, bebeklerini sağlıkla kucaklarına alırlar bu yıl. artık yetişmeyenler de, 2012'de güzel bir hamilelik dönemi geçirir ve 2013'de anne olurlar tabii.

Efenim henüz yılın ilk yarısı dolmadan, 12'den vurduk bu dileği. her iki arkadaşım da şimdi anne adayı, bebeklerini bekliyoruz şimdi, hepimizde ayrı heves :)

 
4- Eşim kariyer planında değişiklik istiyor. Benim kariyerimi değiştirmem için geç, zaten öyle bir planım da yok. o yüzden 2012'de kendi adıma stabilite, eşim adına güzel fırsatlar diliyorum.

konu ile ilgili gerkeli adımları atıyoruz, bu dilek, diledim oldu dileği değil, elimizdne gelenleri yapmaya başladık, hayırlısı :)

5- Yıllardır araba almak isterim. Bazen her zaman bir aksilik çıkmasında bir hayır var mı diye düşündüğüm oldu. Eğer hakkımda hayırlısı ise bir Toyota Yaris veya Auris istiyorum 2012'den :)

bunu yapacağım sanırım ya, 1-2 ayı kaldı ;)

6- 4 arkadaş ortak milli piyango biletleri aldık. hepimizin hayat kurmanın ilk başında emekleyip duruyoruz. bizi şöyle azıcık ivmelendirecek bir şeyler çıksa süper olur :) çok değil bir sonraki dileğime peşinat olsa yeter :)

başka baharlar diyelim, elde ettiğimiz 60 TL'lik amorti-son iki rakam da bu ay eridi.


7- Bir evim olsun istiyorum. yani makul bir faiz ödenecek bir borca girsem de yeter. işte peşinat lazım, o da 6 numaradan gelse süper olur. ama elzem değil, 2013'e kalabilir bu dilek:)

bunu geçtik. sadece evimden memnun olmadığımdan, daha fazla kira vermeyi göze aldım ve ev değiştirmeye karar verdim. e bu dileği de sanırım 2014'e almış olduk ;)


8- 2012 yılında hiç ek hesaba girmeyelim istiyorum. çok basit görünebilir ama psikolojimi bozuyor bu durum, ne olur eksi bakiye görmeyeyim hesabımızda artık :)

Mayıs itibari ile %80 oranında başarı sağlanmıştır, oley oley oley!


9- Eşimle balayı hariç tatil yapamadık biz. Bu sene bir kayak, bir yurtdışı, bir de yaz tatili diliyorum. Sanırım bu da 8. maddeyi zora sokuyor, e dilek bunlar yani, ben dileyeyim de :)

Kayak tatili : Yapıldı
Yurtdışı tatili : 2 gün de olsa Londra'ya gidildi.
Yaz tatili : e daha yaza var ;)
8. madde 4-5 ay ötelendi, amaaaan bu madde daha önemli idi zaten, hıh!


10- Daha düzenli bir insan olmak istiyorum. 2012 yılına, 2011'de biriken tüm işlerimi bitirerek, temiz temiz girmek istiyorum.

Tüm işleri bitirerek girdim de, 4 ayda yine her şey karman çorman oldu. Yok benden bu konuda adam olmaz.


11- Çok sevdiğim ve bir türlü yüzüne şans gülmeyen 4 arkadaşım var. 2012 onların senesi olsun, hayat arkadaşlarını bulsunlar, istedikleri işte olsunlar. 2011 bana ne getirdiyse, 2012 de onlara daha iyisini getirsin.

bu konuda bir tanesinden ümitliyim. evet evet başarabilirsin boncuğum az kaldı, bari %25 tutturacağım senin sayende :)


12- Galatasaray şampiyon olsun, şampiyonlar ligine katılsın, elenmeden 2012'yi tamamlasın. İçinizden e CL şampiyonluğu dile dediğinizi duyar gibiyim, yok onu 2012 sonunda dileyeceğim, malum yıl sarkıyor :)

valla kendi elleriyle resmen verdiler şampiyonluğu. bu konuda sinirli, üzgün, stresli değilim. sezon başı play off sistemi var dediler mi? dediler. 9 puan fark atsak kaç yazar atmasak kaç yazar, oyun içinde kurallar bozulmaz (bu sene için ironik bir söz, her türlü kural bozuldu ama...)

 Cumartesi şampiyon olursa çok mutlu olurum. Olmazsa da üzülürüm, son maça kadar lider gelip son gün giderse tabii. ama yine de bu dileğim için de tatmin oldum ben bu sene.


valla 2012 Eylül gibi bir sınav daha yapacağım, ayağını denk al, bir şeyler daha yap!!






7 Mayıs 2012 Pazartesi

madem...

Madem şike yoktu, 58. madde niye değişti?

Madem, sahaya bir şey yansımadı, birileri biye ceza aldı?

Başladığından beri içine en ufak bir heves getirmeyen, yenip yenildiğmiz, berabere kaldığımız maçlarda bile eski duygularımdan eser bırakmayan play off kimin cebini dolduruyor?

Azıcık sağduyusu kalan Fenerli varsa, şu kararları okuyup "hakkaten ya niye" demeli.

Bu işte renkler taraf değil.

Bu işte taraf para ve temiz futbol.

Biz temimiz diye de biklemem ben.

Kirleri, pislikleri;  yasaların değişmesi, talimatnamenin değişmesi, ayarladıkları kurulun kendilerini kurtarması ile bile temizlenmeyenler sussun yeter.

Bunca yıllık futbol aşkımın içine edenler de sussun.

Tek bir maçı kaçırdığımda, üzülmeyi özleyeceğim.

Gol attığımızda gerçek anlamda sevinmeyi özleyeceğim.

İçimden bir ses "bitti" diyor. Artık hiçbir zaman eskisi gibi sevemeyeceğim bu ülkede futbolu.

İçimdeki bu masum tutkuyu köreltenler sussun artık.

Sadece ilahi adalet konuşsun!