5 Eylül 2016 Pazartesi

35'e bir adım...


nasıl geçti 34 yıl? hadi ilk 15 seneye çocukluk diyelim, elde kalan 20 koca sene var, her anı hatırlanan, sanki yaşanırken yavaş geçiyormuş hissi verip göz kapatıp açılıncaya değim bitiveren.

bu sene de fikrim değişmedi yine. dünya üzerindeki birçok insana göre şanslıyım ben. anne babam başımda, sevdiğim adamla evliyim, birlikte vakit geçirmeyi sevdiğim bir kardeşim ve beraber olmaktan çoook keyif aldığım eş dostum var hayatımda.

işimi seviyorum, yeterli miktarda para kazanabiliyorum, ekonomik özgürlüğüm var. evet bunlar için çoook yoruluyorum, bazen nefes alamayacak kadar çalıştığım oluyor, ama hayatta hiçbir şey kolay elde edilmiyor.


gitmek istediğim yerleri gezebildim, istediğim tatilleri yapabildim şu ana kadar, inşallah bundan sonra da böyle gider.




ve bu sene tüm bu güzelliklere biricim kızım Alisa da eklendi. Allah annelik duygusunu da nasip etti bana.doğum günümde oturdum düşündüm yine, evet şanslı bir insanım. hayatın bazen kaygan bazen çamur zemininde kaydığım, battığım oluyor, olacak da. başıma gelen sakarlıklar, doğru zamanda doğru yerde olmayı başaramama konusundaki becerilerim, plan programlarımda mutlaka çorap söküğü gibi türeyen aksilikler... genelde beni bulur evet, hep derim çöle gitsem kutup ayısı çıkabilir karşıma diye.

ama şöyle bir durum düşünüp büyük resme baktığımda, uğraştıklarım,  sorunlarım küçük şeyler, insanların uğraştığı sorunların yanında o kadar küçücük ki.

dünyadaki 35. yılıma attığım adımda, kendi doğum günümü kutlamak istedim. iyi ki doğmuşuım, iyi ki bu hayatı yaşıyorum, hayat seni tüm cilvelerine rağmen seviyorum.