19 Şubat 2013 Salı

Japonya'dan kısa kısa...

Şimdi size Japonya ile ilgili turistik bilgi vermek isterdim ama malesef veremiyorum, çok sıkı bir denetlemenin içerisindeyim, tüm gün tesiste evrakların arasında, otelde bilgisayarın başında sürünüyorum 2 gündür. Hatta dün sadece 4,5 saat uyudum çalışmaktan dolayı, asabiyim.

ama yine de aktarabileceğim ufak detaylar var:

- Japonlar kibar insanlar, teyit edilmiştir. Selam verirken, özür dilerken, söz isterken iki el çene altında eğiliyorlar. Hayır bana da bulaştı artık tesiste karşılaştığım insanlara başımı eğerek selam verdiğimi fark ettim.

- En lüksünden en köhne yerine kadar Japonya'da tuvaletler dijital. Oturunca mevsime göre sıcaklık değiştiriyor (kışın sıcak mesela). Taharet musluğu olayında aşmışlar, sıcaklık, tazyiklik, yön ayarı yapılabiliyor dijital ekranla. Temizlik imandan değil Şintoizm'den geliyor olabilir bence. Mesela 3 yıldızlı bir otelin durumu Avrupa'da bellidir, burda kesinlikle temizlik sıkıntısı yok. 3 yıldızlı bir otelde kalmama rağmen diş macunundan elbise fırçasına, pres ütüye kadar her detay sade olarak düşünülmüş.

- Yemekleri iğrenç. Bildiğin açım. Yok arkadaş ben bu nişastalı, şekerli sosa karşıyım. Kahvaltıda tek tanıdık gelen şey domates ve yumurta. Bu sabah minik minik paketlerde peynir keşfettim, mutluyum. İçecek olayını aşmışlar, tesiste her öğlen yemeğinde farklı renk, sıcaklıkta içecekler getiriyorlar ama ben hiçbirini içemedim.

- Taksilerde beyaz dantel var, istisnasız hepsinde. Günlük olarak temizleniyormuş, valla her bindiğim takside koltuklar bembeyaz dantel ile kaplıydı.

Bunlar küçük bir şehirde, anca görebildiklerim. ne var yani, napıyım ancak tuvalet, yemek, tesis ve otel görebiliyorum :)

Kısmet ilerdeki günlere...

Sayonara !



14 Şubat 2013 Perşembe

hayata uzak kalmak...

Aslında her gün twitter a giriyorum, her gün facebook'a da giriyorum, tamam blog olaylarını biraz salmış olabilirim, arada kendi sayfama girip yorum var mı bakmışımdan ibaret.. ama aslında hiçbir şeyi takip etmiyormuşum, edemiyormuşum ben meğer.

hayat sanki benim dışımda akıyor bu aralar.

Ben birkkaç gündür fark ettim ki, benim tüm dünyam iş güç olmuş; hafta sonlarımın da ayırabildiğim kadarı kardeşimin nişanlısına gelinlik bakmakla geçiyor, başka bir aktivitem yok.

Hal böyle iken, etrafta olup bitene bu denli uzak kalmak korkuttu beni.

Birçok haberi sonradan yakalıyorum.

Bugün eşim dayı oldu, ben akşama kadar kafamı kaşıyamadığım için ilgilenemedim bile.

Üstelik işimde de her şey umduğum kadar da olumlu gitmedi işte.
Gitse şaşardım.

Bu aralar kendim için yapabildiğim tek şey, araba kullanma işi tamamdır;) Bir ara araba maceralarımı yazmalıyım.

Neyse hal öyleyken böyle bende işte.

Cumartesi günü iki haftalığına Japonya'ya gidiyorum. Hani ağzınızın suyu akmasın diye ekleyeyim, karlar içinde, Japonya'nın kıyısında köşesinde kalan bir yerinde olacağım. Üstelik de oldukça yoğun bir denetim programında, iki hafta boyunca fabrikada olacağım dünyanın bir ucunda.

Yine de umarım bir değişiklik olması açısından iyi gelir bana.

O zaman ben oralardan dönene kadar esen kalın!

Dönünce araba maceralarımdan başlarım inşallah yeniden yazmaya...

2 Ocak 2013 Çarşamba

sevgili 2013

Sevgili 2013,

Dilek listemi kısa tutuyorum. Bak ben beklentilerimi düşürdüm, sen de yardımcı ol :)

1) Lütfen ani hastalık/ölüm benden, sevdiklerimden uzak olsun, lütfen, lütfen!
2) Eşim istediği alanda, istediği gibi bir iş bulsun; mevcut işini bu şekilde değiştirsin.
3) Aldığımız arabanın taksitlerini, ek hesaba, borca girmeden bitirelim bu sene (taksitler fazla oldu da, neyse...).
4) Araba kullanma konusundaki yeteneksizliğime rağmen, lütfen bu sene artık trafikte korkmadan gidebileyim. Bak o kadar para döktüm, ders aldım :)
5) nerde anormal bir insan beni buluyor, lütfen aklıma sahip çık 2013. He bir de benim yanımda başlayacak arkadaş en azından normal birine benziyor, lütfen onunla iyi anlaşabilelim ve huzur içinde çalışalım. bak bu dilek önemli, zamanın çoğu işyerinde geçiyor. Bu arada terfi, zam filan olsa da iyi olur ama inan önceliğim değil ;)

Sanırım seni sevdim 2013, kendine iyi bak, bye.