25 Eylül 2009 Cuma

es es es ki ki ki gassaray gassaray cimbombom!


hayat denilen şeyin düz çizgide gittiği nerede görülmüş. Bugün sevdiğiniz yarın başka yerlerde, dün tarih sandıklarınız yarın omzunuzda olabiliyor işte.

Duygusal bir giriş oldu, ama hayat fena halde futbola benzer demiştik hep zaten. Ümit Karan için bu yazı. Hani şu Galatasaray'ın en başarılı zamanlaarında gelmiş, geçirmiş sırtına parçalı formayı, aslan olmuş adam. hep o formayı giyecek sanırdım onu, eleştirsek de, bazıları "gitsin artık" dese de son kulübü Galatasaray olacak sanırdım. eh yanılmışız, bu sezon başı Eskişehir ile attı imzayı ve gitti. Bu haftaya kadar gidişi tuhaf gelmemişti, ama pazar günü tribünde bizim kalenin önlerinde koşturduğunu görmek nasıl etkileyecek bizi bilmiyorum.

Yanımda sanal alemdeki nickini "in 99 we trust" olarak seçecek kadar Ümit hayranı ve saçını sarı kırmızıya boyayabilecek kadar fanatik Galatasaraylı arkadaşımla izleyeceğiz Ümit'imizi. Hakkında kötü konuşmaya hiç gitmedi dilim, tıpkı onun Galatasaray'dan gittikten sonra dilinin kötüye gitmediği gibi. Sırf bu davranışı ile benim gözümde Ümit parçalı ile kaldı, Barcelona'ya attığı gol ile kaldı, bayan basketbol takımını boynunda sarı kırmızı atkısı ile desteklerken kaldı. Galatasaray adına son golünü kaydettiği, soğuk bir günde oynanan Malatyaspor ile yaptığımız kupa maçında golü görebilmek nasip olmamıştı, tribünde olmamıza rağmen.

Galatasaray kaybetmesin ama o gol atsın istiyorum pazar günü, tüm tepkileri göze alıp alkışlamayı düşünüyorum eğer gol atarsa. Biliyorum ki Ümit es es ki ki diye başladığı tezahuratı Galatasaray diye bitirir içinden, sadece gözünü kapar ve vazifesini yapar. Yolun açık olsun aslanım!

Hiç yorum yok: