29 Haziran 2011 Çarşamba

gelinlik :)

Birisine evleneceğinizi söyler söylemez karşıdan gelen ilk soru "gelinliğini aldın mı?" olur. aslında sanıldığı kadar zahmetli bir iş değildir ama bazılarının dediği gibi "aman iki saatlik bir iş" hiç değildir.

bu sene evlenmeye karar verdiğimizi söyler söylemez, daha nişan vs bile yapmadan geçen seneden tecrübeli arkadaşım, Umutcum, hemencecik pronovias ve beyaz butik randevularını alıverdi. şimdilerde düşünüyorum da iyi ki bu olayı nisan ayında halletmişim, sonrasında ailemizde can sıkıcı şeyler yaşadık sağlık adına, hani bu aralara denk gelse çok daha stres olurdum ve hevesli bir şekilde alamazdım herhalde.

işte bugün hem kafamı birazcık dağıtmak hem de güzel şeylerden bahsetmek için, gelinlik maceralarımdan bahsetmek isterim size.

özet geçeyim, sadece iki gün mağaza gezerek ve de en son bir kez daha giyerek toplamda 8 saat gibi bir sürede halletmişim bu işi, yine de bana uzun geldi. allah aylarca arayıp arayıp bulamayanlara sabır versin.

gelinlik tercihim belli: dantelsiz olacak, çok çok sönük olmayacak ama kabarık da olmayacak. mümkünse organze olacak ama şart değil, ince saten de olabilir. boncuk, iş vs vs olmayacak. mümkünse kalçadan kabaracak ama çok çok ön yargılı değilim, belden kabaran modeller de deneyebilirim. mutlaka az da olsa bir kuyruğu olacak, kuyruksuz gelinlik olmaz.






bir nisan sabahı beyaz butik'in kapısını çaldık. ilk giydiğim gelinlik fiyasko idi, resmini paylaşmak bile istemiyorum. burada aklımda kalan tek model soldaki idi (aşağıda  da arkadan görünüşü var), oysa ben beyaz butik mağazasına resmi web sayfalarında ayılıp ayılıp bayıldığım aire barcelona modelleri için gitmiştim. gelin adaylarına önemli tavsiye: öyle web sayfalarında beğenip beğenip gitmeyin, sade modeller, seviyorsanız, onların neredeyse hiçbiri türkiye'ye getirilmiyor. he ben beğenir diktiririm diyorsanız başka. şahsen ben dikilenlerin eninde sonunda bir yerlerinde oynama yapılması, uygun kumaş kullanılmaması gibi sebeplerle eğreti durduğuna inanıyorum.  sonuçta bu modeli yazdım bir köşeye, aslında isteğime uygundu ama rengi çok beyaz, eteği ise biraz basit geldi bana.



buradan çıkarak pronoviasa gittik. gayet normal karşıladığım bir şekilde, beğendiğim modellerin bir çoğu türkiye'ye gelmiyormuş. yok şaşırmadım, zaten telefonda da bu elektriği almıştım. pronoviastan gerçekten çok çok beğendiğim aşağıdaki iki model cebimde çıktım.

kabarık olmayan model olan fragancia'ya (aşağıda sağdaki) bayıldım, tek sorun normal bir gelinlik gibi olmaması ve de nişanlımın çok sıcak bakmaması idi. alfa modeli (aşağıda solda) ise tam aradığım modeldi. organze, işi olmayan ama hareketli, hafif kuyruklu, kır düğününe uygun. yalnız eve gelince her şey değişti, resimlere bir baktım ki gelinlik üzerimde çok kalın duruyordu, ya da ben kalındım. arkadaşlarım ne dedilerse ikna edemediler, çok üzüldüm, gelinliğin bana yakışmadığı fikri beni çıldırtmaya yetti.


 

diğer cumartesi ise vakko wedding mağazasının bağdat caddesi şubesinin kapısını çaldım. not düşmek isterim, gelinliğimi burdan almayı çok isterdim, o kadar güzel bir ilgi ve alaka vardı ki. ne yazık ki ne san patrick de ne de la sposa'da benim beğendiğim modeller türkiye'ye geliyordu. yanımda yıllardır beni tanıyan iki arkadaşım vardı, sağolsunlar taa avrupa yakalarından asya yakalarına hem de yağmurlu bir günde benimle geldiler, fikir verdiler, hem de beni bildiklerinden istediğimi cuk diye anlamışlardı, böyle dostlar böyle zamanlarda hızır gibi yetişiyor. yine de aşağıdaki iki modeli not ederek çıktım. sonrasında ilki çok kabarık olduğu, diğeri de çok fazla balık olduğu için elendi. aslında aynı gün birkaç gelinlikçiye daha girdik ama aklımızda kalan bir model olmadı.


 

he bu gelinlik elemeleri nasıl mı olu? burası daha komik, bir excel sheet yaptım, kendi içime sinen gelinliklerden oluşan. arkadaşlarım ve nişanlım puanladı. gerçekten bu dönemdeki sabırları için kendilerine teşekkürü bir borç bilirim. olumlu olumsuz özellikleri not ettim, ölçtüm biçtim. aslında benim de çok içime sinen alfa en yüksek puanı da aldı, ama benim aklımdan bir türlü bu gelinliğin içinde kalın göründüğüm fikri gitmedi.

en son annemi (o gün alacağımı biliyordum ve annemi yanımda istedim) ve liseden beri benim alışveriş kaprislerimi çeken dostumu alarak pronovias nişantaşı'na götürdüm. ordaki görevli kıza (Dilekciğime burdan tekrar tekrar teşekkürler) durumu anlattım. alfa'yı çok sevdim ama dedim ben şişko oluyorum bu gelinlikte. kendisi sabırla diğer pronoviasta ellerindeki beden büyüktür dedi, 38 beden gelinliği giydirdi, arkadan sıkı sıkı mandalladı, gelinlikle koridorda yürüttü. arkadaşım resimimi de çekti (çünkü ben resimlerde şişman çıktığıma emindim), sonra resimlere de baktım tekrar tekrar. yok şişko filan değildim, gayet iyiydi. önce baktığımda askıları indirip straplez kullanırız diye düşünmüştüm ama askılı daha asildi, çünkü incecik drapeler askıda devam ediyordu, ayrıca sırt kısmının askı detayı da çok ince idi.

hemen akabinde ikinci vakko randevumu iptal ettim, gerek yoktu, gelinliğimi bulmuştum. aşağıda başka açılardan görüntüleri de var :)

alfa gelinliğim, ağustos'ta geliyor, hem de 36 beden :) damat beye de beta damatlık bulduk mu tamamdır, evet bu iğrenç espriyi herkese yaptığım gibi buraya da yazıyorum.


2 yorum:

GÜZİN dedi ki...

merhaba blogunu yeni buldum ve çok eğlendim bu postlarda canım gelinliğin çok asil ve sık üstündeki duruşunu çok merakla bekleyeceğim ve yeni evlenmiş bütün bu telaşları yeni atlatmış ve blogunda paylaşmış biri olarak seni bloğuma beklerim;) lifeandfashion.blogspot.com

lamore del calcio dedi ki...

merhabalar, çok teşekkür ederim güzel yorumların için. şey tabii benim üstümde bu kızdaki gibi durmuyor ama napalım :)
bloğunu izlemeye alıyorum;)