10 Ağustos 2011 Çarşamba

davetiye yazmaca...

efenim bizim davetiyeler henüz basılmadı, yok bir türlü halledemedik.

davetiyemi, düğün konspetine uygun bir şekilde mimar bir arkadaşım tasarladı. kendisini liseden beri tanırım, unutkandır, hafiften tembeldir de, bayağı vakit aldı haliyle :) eh kızcağızın işleri güçleri de çok çok yoğundu, epeyce bekledim ama beğendim son halini.

metinlerde ufak tefek aksaklıklar vardı. o aşamada liseden beri arkadaşım olan, geçenlerde dolabı yerleştirme maceramda beni yalnız bırakmayan, müstakbel nikah şahidim olaya her zamanki kuralcılığı ile noktayı koydu: bu iş bende artık yeter ama basmamız laızm bunları :)

neyse kendisi ile gittik bizim davetiyelere uygun zarf bulduk (artık davetiyeleri tam zarf ölçüsüne uygun bastırırız dedik). sıkı pazarlıklar sonucu elimizde 600 zarfla döndük, ama nafile zarf sayısının yetersiz olduğunu babamların extra akrabaları ile anladım, zarfçı extra 150 zarf için önceki paranın 3 misli birim fiyat istedi, mecburen verdik.

davetiyeler basılmaya hazır hale gelirken, canım nikah şahidim 3-4 saat harcadı, birkaç görselde sorun çıktı (benim davetiyeler bayağı renkli de). neyse kızcağız sonunda başarmış halde birkaç görseli değiştirerek son hale getirttirdi, matbaacıya da verdi işi.

şimdi basılmalarını bekliyoruz.

o arada boş durmadık tabii. hem annemin hem babamın ayrı birer köyü olduğundan ve bizim köylüleirn hepsi istanbul'da yaşadığından, adetlerimiz gereği hepsine davetiye yazılacaktı. hem istanbul'da hem izmir'de seromoni yapılacağından, burdaki nikah için neyse ki kişi sınırımız yok, yoksa keisn kafayı yerdim.

babam annemin ve kendi köyünün listesi ile çıktı geldi, üzerinde çalıştılar ve 400 küsur kişilik listeleri elime tutuşturdular, ben başladım içi olmayan boş zarfları yazmaya. yaşanan diyaloglar:

- anne x kim yahu? babasının adı y imiş ( inanılmaz ama listede baba isimleri de yazıyor, hani büyükler kendisini tanımasa da babayı tanır diye)
- ay kimdi ya, dur bakayım ( bazen telefonu alıp soruyor filan birilerine)
- heh şeymiş kızım, z teyzenin kardeşi, ay çok yakınımız yazalım.
- anne kim olduğunu hatırlamadığımız adam tanıdık mı yahu?
- ay bir an şey edemedim, yaz sen.

- baba x kim?
- hee boşver onu ya, kızının düğününe çağırmadı o bizi.
 - (annem atlıyor) olmaz, çağıralım, kendi ayıpları o.
- (babam) aman iyi yazın
- ama kimdi yahu bu (garip ben)?
(annem) boşver  kızın sen, napcan ki?
-(ben) doğru banane ki benim nikaha kimin geleceğinden, yazayım bari ben :)

akrabadır, arkadaştır derken bayağı bayağı yazdım. elden ulaşamayacaklarımı gördüğümde (düğünden önce veya sonra) verilmek üzere ayırdım, facebook, mail aracılığı ile bir şeyler yapmaya çalışıyorum.

tek korkum bu telaşta unutulmaması gereken birilerini atlamak, çok çok paniğim bu konuda.

davetiyemin ham halini de paylaşayım, bu bir kitap ayracı:) arkasında ise dümdüz bir yazı ile yer/tarih bilgileri var. asıl halinde birkaç görsel farklı ama genel görünüm bu. sol üstte bir kurdela olacak ve zarflar da üstten geçmeli:)

bu arada ön taraftaki tarih, izmir'deki yemeğin tarihi;  istanbul ve izmir çevremiz için iki farklı davetiye çalıştık bu durumda:)


7 yorum:

gelinyolu dedi ki...

kitap ayracı çok güzel bir fikir, sarı konsept de süper olmuş :)

lamore del calcio dedi ki...

çok teşekkürler:) dün de sarı ayakkabımın kumaşını verdim ayakkabıcıya. etrafımdakiler gelinliği de sarı yap bari diye dalga geçiyor ama ben içimdeki canavarı durduramıyorum:)

pembe mor alg dedi ki...

hahahahah:))ne güldüm ya canım benm nişandada öle olmuştu anne bu kim kızm o savcı,anne o kim kızm o mimar yalnız isim yok direk meslekleri sölenio ama tanımıyorum diorum olsun kızm o öğretmen:))
bi nevide ayıp olmasın kırılmasınlar die böleler canım..
bu arada davetye fkrine bayıldım peki davetiye metniniz ne oldu merak ettim

lamore del calcio dedi ki...

:)
biz metin için sade bir şey düşündük, yani aklımzda hep o vardı, şiir, çok özlü söz filan, gülmekten yazamazdık zaten, en son emre evlenme teklif ederken şiir okumaya kalktı da benim bön bakışlarımı görünce birbirine karıştırmıştı:)

metin şu: hayatımızın en anlamlı ve en güzel gününe sizleri de bekliyoruz.
Anne ve Baba isimleri

bir de basılsalar da rahat etsem, yarın alacağız daha, bizimkiler yetişmeyecek 10 eylüle telaşında

bir de düğün yemeği içim, haber verin, iki kişiliktir klasik lafları...

pembe mor alg dedi ki...

:))şansn bol olsun ozamn canım

kiraz tadında dedi ki...

Çok güzel olmuş canım bayıldım bayıldım:))

tubitos dedi ki...

gördüğüm en harika davetiyelerden biri..